Makale
Makale
İbnü’l-Arabî’de İlahî İsimlerin Derecelenmesi ve Muhyî-yi Gülşenî’nin Konuya Dair İki Risâlesi
Ranking of Divine Names in Ibn al-Arabī and Muhyī-yi Gulshenī’s Two Treatises on the Subject
Özkan Öztürk
Yıl 2023, Sayı 2, Sayfalar:229-250
Ibn al-‘Arabī discusses the relationship between divine names among themselves and the one with the universe
by describing them as “the dialogue of divine names” in his works such as “Inshā’ al-Dawā’ir, ‘Anqā’
Mughrib and al-Futūḥāt.” According to that, the contingent beings convey their requests for existence to
the divine names in the dialogue that took place in eternity. The divine names come into the presence of the
name of Allah in accordance with these requests. The name of Allah, in turn, enters into Divine Essence’s
(musammā) presence and initiates the process of creation with His permission. Ibn al-‘Arabī attempts to
establish the structure of the relationship between the essence (dhāt), divinity (‘ulūhiyyah), lordship (rubūbiyyah),
divine names, and contingent beings under this heading. Accordingly, the hierarchy among the
divine names is also the criterion of order in existence. Muhyī-yi Gulshenī’s treatises of the same nature
called Risāla fi asmā’illāhi’l-husnā’ and Ittiḥād al-asmā’ ba-huwiyyah al-musammā also focus on these
issues. In these short treatises, Muhyī follows Ibn al-‘Arabī‘s theme of “conversations of divine names
taking place in eternity”. Muhyī describes the emergence of the leaders of the divine names and the process
of manifestation of names into the universe with a descriptive language that makes it easier to explain ontological
issues. It can be seen that Muhyī continued the Akbarī interpretation of existence in his treatises that
focuses on the divine names and their relationships with each other, which serve as a means between Allah
and the universe. This article deals with Muhyī-yi Gulshenī’s evaluations, based on the issue of the leaders
of the divine names in the thought of Ibn al-‘Arabī.
İbnü’l-Arabî, İnşā’u’d-Devā’ir, Ankā’u Muğrib ve el-Fütūhāt gibi eserlerinde ilahî isimlerin birbirleri ve
âlemle ilişkilerini “ilahî isimlerin diyaloğu” betimlemesi ile ele alır. Mümkünler, ezelde gerçekleşen diyalogda
ilahî isimlere var olma taleplerini iletirler. İlâhî isimler bu talepler doğrultusunda Allah isminin
huzuruna iltica ederler. Allah ismi de Zât’ın huzuruna girip onun izni ile âlemin zuhurunu gerçekleştirecek
süreci başlatır. İbnü’l-Arabî bu başlık altında Zât, ulûhiyet, rubûbiyet, ilahî isimler ve mümkün varlıklar
arası ilişkinin yapısını temellendirmeye çalışır. Buna göre ilahî isimler arası derecelenme, varlıktaki
düzenin de kriteridir. Muhyî-yi Gülşenî’nin Risâle fi esmâ’illâhi’l-hüsnâ’ ve İttihâd-ı esmâ’ be-hüvviyet-i
müsemmâ adlı aynı mahiyetteki risâleleri de bu meselelere odaklanmaktadır. Muhyî, bu küçük risalelerinde
İbnü’l-Arabî’nin “ilahî isimlerin ezelde gerçekleşen konuşmaları” temasını takip eder. Risalelerde ilahî
isimlerin önderlerinin ortaya çıkmasını ve isimlerin âleme tezahür süreçlerini, ontolojik meseleleri izahı
kolaylaştıran bir betimleme dili ile aktarır. Muhyî’nin Allah ve âlem ilişkisine vasıta olan ilahî isimleri ve
birbirleriyle ilişkilerini konu edinen risalelerinde Ekberî varlık yorumunu sürdürdüğü görülür. Bu makale
İbnü’l-Arabî düşüncesindeki ilahî isimlerin önderleri meselesinden hareketle Muhyî-yi Gülşenî’nin değerlendirmelerine
işaret etmektedir.