Article
Makale
Ebu’l-Hasan el-Harakānî’de Nâz ve Niyâz Makamı
The Station of Coyness and Supplication in Abū al-Ḥasan al-Kharaqānī
Niyazi Beki
Year 2023, Issue 2, Pages:155-165
This study, which is about the life and spiritual personality of Abū al-Ḥasan al-Kharaqānī (d. 425/1033),
aims to reveal why he is one of the greatest figures in the history of Sufism as well as to shed light on his
spiritual personality. Based on the comments of famous Sufis about his spiritual personality and the clues
about the high level of his spiritual personality in his words about Sufism, it has been tried to underline
his Sufi personality regarding his spiritual level. His closeness to God as a perfect Sufi at a high spiritual
state, known as “the station (maqām) of coyness and supplication” in Sufism, and the nature of this spiritual
rank he acquired have been tried to be revealed, based on his own words and the words of the Sufis who
knew him. Coyness, which is granted to very few people in Sufism, is tried to be revealed in his ecstatic
utterances (shataḥāt), which sometimes became the subject of controversy, were also examined under a
separate heading. The aim of the study is to reveal the spiritual personality of Abū al-Ḥasan Kharaqānī as
much as possible, who wandered in the high levels of the maqām of coyness and supplication and to try to
introduce his Sufi identity.
Ebu’l-Hasan el-Harakānî’nin (ö. 425/1033) hayatını ve mânevî kişiliğini konu alan bu çalışma, onun neden
tasavvuf tarihinin en büyük şahsiyetlerinden biri olduğunu ortaya koymayı ve mânevî kişiliğine ışık
tutmayı amaçlamaktadır. Ünlü sufilerin onun mânevî şahsiyetine dair yaptıkları yorumlar ve kendisinin
tasavvufa dair sözlerinde mânevî kişiliğinin yüksek mertebesine dair ipuçlarından yola çıkarak, kendisinin
bulunduğu mânevî mertebeye dair sufi kişiliğinin altı çizilmeye çalışılmıştır. Tasavvufta “nâz ve niyâz
makamı” olarak bilinen yüksek bir mânevî mertebede kâmil bir sufi olarak Allah’a yakınlığı ve edindiği bu
mânevî makamın niteliği yine hem kendisinin hem onu tanıyan sufilerin sözlerinden yola çıkılarak ortaya
konulmaya çalışılmıştır. Tasavvufta pek az kişiye nasip olan nâz ve niyâz makamı gibi yüksek makamların
sahibi olan Ebu’l-Hasan Harakānî’nin kimi zaman tartışma konusu olmuş şathiyata varan sözleri de
ayrı bir başlık içinde incelenmiştir. Çalışmanın amacı, nâz ve niyâz makamının yüksek mertebelerinde
gezinen Ebu’l-Hasan Harakānî’nin mânevî kişiliğini olabildiğince ortaya koymak ve onun sufi kimliğini
tanıtmaya çalışmaktır.