Article

Makale

Türk Edebiyatında Manzum Tasavvuf Tarifleri: Tasavvuf-nâmeler

Tasawwuf-nâmes: Poetic Descriptions of Sufism in Turkish Literature

Emine Yeniterzi
Year 2022, Issue 2, Pages:145-163

In Turkish literature, one of the genres that can be added to the rich variety of religious poetic tradition is Taṣawwuf-nāmes. In this article, thirteen different poetic descriptions of Sufism and taṣawwuf-nāmes will be reviewed in order to present this genre, the first examples belonging to the 15th century and the last to the 20th. Among them, the taṣawwuf-nāmes of Dede ‘Omar Rūshenī and the Shaykh Ibrāhīm are counted as the famous texts without mentioning the name of the genre. The poems of Ṣun‘ullāh-ı Gaybī and Sheikh ‘Omar Ẓarīfī were also published by emphasizing their descriptive contents of Sufism. The taṣawwuf-nāmes of Ṣādıḳ Kamālī, Seyyid Mehmed Amīn, İsmā‘īl Ḥikmetī, Shevḳī and Mehmed Ḳāsım were subjects of graduate theses and a journal, without emphasizing the aspects mentioned above. Related parts of the masnawis of Cemāl-i Ḥalvetī’s Risāle-i Teşrīḥiyye, Ḳāḍī-zāda Mehmed Efendi’s Manẓūme-i Aḳā’id and an anonymous work named Manẓūme fī Beyān-ı Tezkiye-i İnsān, which cannot be included in the genre of taṣawwuf-nāme but due to their contents regarding poetic descriptions of Sufism, they are also going to be presented in the article because they shed light on the genre. In these texts, issues like the nature of Sufism and how the Sufis should be are explained in detail, as well as the traits that they should pay attention to have.

Tasavvuf-nâmeler; Türk edebiyatındaki zengin çeşitlilikteki manzum dinî türlere ilave edilebilecek bir diğer türdür. Makalede, bu türü tanıtma amacıyla ilk örneği 15. yüzyıl, son örneği de 20. yüzyıla ait on üç manzum tasavvuf tarifi ve tasavvuf-nâme ele alınmıştır. Bunlardan Dede Ömer Rûşenî ve Oğlanlar/ Olanlar Şeyhi İbrâhîm Efendi’nin tasavvuf-nâmeleri türün adı verilmeden meşhur olan metinleridir. Sun’ullâh-ı Gaybî ve Rusçuklu Şeyh Ömer Zarîfî’nin manzumeleri de tasavvuf tarifi muhtevalarına dikkat çekilerek yayımlanmıştır. Sâdık Kemâlî, Seyyid Mehmed Emîn, İsmâîl Hikmetî, Şevkî ve Mehmed Kâsım Efendi’nin tasavvuf-nâmeleri ise bu yönlerine dikkat çekilmeden lisansüstü tezlerde ve bir dergide yer almıştır. Tasavvuf-nâme türüne dâhil edilemeyen ancak manzum tasavvuf tarifi muhtevası dolayısıyla; Cemâl-i Halvetî’nin Risâle-i Teşrîhiyye, müellifi meçhul Manzûme fî Beyân-ı Tezkiye-i İnsân ve Kadızâde Mehmed Efendi’nin Manzûme-i Akâ’id mesnevilerindeki ilgili kısımlar da türe ışık tutmaları hasebiyle makalede tanıtılmaktadır. Tespit edilen bu metinlerde tasavvufun mahiyeti, sûfîlerin nasıl olması, dikkat etmeleri ve uymaları gereken hususlar ayrıntılarıyla anlatılmıştır.