Article

Makale

Ahmed er-Rifâî’nin Tasavvuf Anlayışının Anahtar Kavramları: Tevâzu, Meskenet, Züll, İnkisâr, Acz, Fakr

Key Concepts in Aḥmad al-Rifāʿi's Understanding of Ṣūfism: Humility, Helplessness, Servility, Fragility, Destitute, Poverty

Arzu Eylül Yalçınkaya
Year 2022, Issue 1, Pages:93-112

Aḥmad al-Rifāʿī (d. 578/1182), who is considered to be one of the “four great poles”, is also a Shāfi‘ī jurist, Ḥadīth scholar, and Qurʾān commentator. It is recorded by researchers that Ahmed er-Rifâî’s understanding of Ṣūfism is in accordance with the principles of the Holy Book Qurʾān and Sunnah. According to Aḥmad al-Rifāʿī, Islam is a whole composed of both the esoteric (bāṭinī) and the exoteric (ẓāhirī). While Ṣūfīsm refers to the esoteric knowledge, ṭarīqa (sūfī order) involves obedience to the exoteric sharīʿa rules thoroughly. According to the Ṣūfī historical and literary sources, Aḥmad al-Rifāʿī was a man of humility. Except a few parables focusing on his miracles, most story collections persistently highlight his virtue of humility. Not only his personal Ṣūfī life is full of anecdotes of humility, but he has also prioritized and elaborated notions such as ‘acz (destitute), faqr (poverty), maskana (helplessness), ẕull (servility) and inkisār (fragility) that underscore different aspects of humility. While most studies on Aḥmad al-Rifāʿī and Rifāʿiyya effectively examined his life, spiritual authority, sociohistorical context, and his legacy on Ṣūfī tradition, they bypassed the details of his humility-centered school of Ṣūfī thought. This article elaborates on his Ṣūfī concepts such as humility (tevāzu), helplessness (maskana), servility (ẕull), fragility (inkisār), destitute (‘acz) and poverty (faqr) which are the key concepts of his understanding of Ṣūfīsm. As such, this article aims to contribute to a better understanding of Aḥmad al-Rifāʿī Ṣūfī thought.

Keywords: Ṣūfism, Ahmad al-Rifāʿi, Rifāʿiyya, humility (tevāzu), helplessness (maskana), servility (ẕull), fragility (inkisār), destitute (‘acz), poverty (faqr).

Tasavvuf metinlerinde sıkça atıf yapıldığı üzere “dört büyük kutuptan biri” kabul edilen Ebü’l-‘Alemeyn Seyyid Ahmed er-Rifâî (ö. 578/1182) aynı zamanda bir Şâfiî fakihi, muhaddis ve müfessirdir. Araştırmacılar tarafından Ahmed er-Rifâî’nin tasavvuf anlayışının Kitap ve Sünnet esaslarına uygun olduğu kaydedilmektedir. Ahmed er-Rifâî’ye göre İslâm “zâhir” ve “bâtın” yönüyle bir bütündür. Tasavvuf, bâtın ilmi anlamına gelirken, tarîkat ise şerîate hakkıyla riâyet etmekten ibârettir. Kaynaklarda Ahmed er-Rifâî’nin tevâzu sahibi bir zât olduğu bildirilir ve bu hususta menkıbeler nakledilir. Kerâmetlerini dikkate alan bazı menkıbeler haricinde, menâkıbnâmeler, onun tevâzuunu gösteren anlatımlara yer vermektedir. Ahmed er-Rifâî’nin tasavvufî yaşantısı alçakgönüllülük örnekleri ile dolu olduğu gibi, eserlerinde de acz, fakr, meskenet, züll ve inkisâr gibi tevâzuun farklı yönlerine dikkat çeken mefhumlar öne çıkmaktadır. Ahmed er-Rifâî ve Rifâîlik ile ilgili çalışmalarda onun hayatı, kutbiyeti, dönemi ve tasavvuf tarihinde bıraktığı tesir üzerinde durulmakta ancak onun tevâzu merkezli tasavvuf anlayışının ayrıntılarına temas edilmemektedir. Bu makalede Ahmed er-Rifâî’nin eserlerinde geçen ve onun tasavvuf anlayışının anahtar kavramları olarak öne çıkan tevâzu, meskenet, züll, inkisâr, acz ve fakr gibi kavramlar üzerinde durulacaktır. Çalışmamızın Ahmed er-Rifâî’nin tasavvuf anlayışının daha iyi anlaşılmasına bir katkı sağlaması hedeflenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tasavvuf, Ahmed er-Rifâî, Rifâîlik, tevâzu, meskenet, züll, inkisâr, acz, fakr.